Vejetaryenlik ve Sağlık

vejetaryenlik

Vejetaryen ne demek ve vegan nedir gibi soruların yanıtları sıklıkla araştırılır. Bu yazımızda konuyla alakalı tüm ayrıntıları açıklıyoruz. İşte, vejetaryenlik hakkında bilinmesi gerekenler!

Vejetaryen Ne Demek? Vejetaryen Nedir?

Vejetaryenlik

Vejetaryenliğin en basit tanımı kırmızı et, balık ve kümes hayvanı eti barındırmayan bir beslenme şeklidir. Peki, vejetaryenlik ve sağlık ilişkisi nedir?

Vejetaryenlerin yeme alışkanlıkları geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bir ucunda lakto-ovo vejetaryenler var, hayvan etinden uzak duruyorlar, ancak yumurta ve süt ürünleri tüketiyorlar.

Diğer tarafta, bal dahil tüm hayvansal ürünleri tercih etmeyen veganlar var. Vegan beslenme düzenini tercih edenler çiğ meyveler, sebzeler, baklagiller, filizler ve kabuklu yemişler tüketiyor.

Balık ve deniz mahsulleri yiyen pesketaryenler, süt ürünleri yiyip yumurta yemeyen lakto-vejetaryenler de var. Bu nedenle, vejetaryen beslenme çeşitleri bir hayli fazla.

Vejetaryen Olmanın Nedenleri Nelerdir?

vejetaryenlik

Neden vejetaryen olmalıyız ve neden vegan olmalıyız sorularının yanıtı sıklıkla araştırılır. Vejetaryenlik ve veganlık, insanları mutlu eden bir beslenme düzeni olarak popülerliğini koruyor. Bununla birlikte, özellikle veganlık daha etik bir yaşam biçimi olarak görülüyor. Sebze ağırlıklı beslenme, sağlık açısından birçok faydayı da beraberinde getiriyor.

Neden Vejetaryen Olmalıyız?

Vejetaryenlik, et tüketiminin olmadığı bir beslenme şeklidir. Vejetaryen beslenmenin ne olduğu hususunda pek çok yanlış bilgi insanlar arasında dolaşmaktadır. Ayrıca insanların neden vejetaryen olmayı tercih ettikleri de merak konusu olmaktadır. Peki, neden vejetaryen olmalıyız? Vejetaryen olmanın nedenleri nelerdir açıklayacağız. Vejetaryen olmak için sağlık, ekonomi ve din gibi farklı konular etkili olmaktadır. Hangi sebeple vejetaryen olunursa olunsun vejetaryen beslenmenin yararları her daim öne çıkıyor.

Vejetaryen Olmak İçin Nedenler

Vejetaryen olmak için pek çok neden vardır:

1. Sağlığa Faydalıdır

Vejetaryenlik ile vücuda daha az doymuş yağ ve kolesterol alınıyor. Kalbe zarar veren bu maddelerin alımının azaltılması ile kalp sağlığı korunur. Yüksek lifli ve antioksidan içeriği fazla besinler tüketildiği için sindirim sistemi sağlığı desteklenir. Safra taşı ve böbrek taşı oluşturma riski azaltılır.

2. Hayvan İstismarını Önler

Dünyamızdaki gıda ihtiyacı her geçen gün çoğalırken hayvan çiftliklerinin sayısı da aynı doğrultuda çoğalmaktadır. Bu çiftliklerde hayvanlar yalnızca üreme ve tüketime hazırlama işlemleri için küçücük alanlarda tutulmaktadır.

3. Hayvanlara Verilen İlaçlardan Kaçınılır

Çiftliklerde üretilen hayvanlara büyüme hormonları ve antibiyotikler başta olmak üzere çok çeşitli ilaçlar verilmektedir. Tüketilen etler ile bu ilaçlar vücuda alınmış olur. İlgili ilaçların yan etkileri tam olarak bilinmemekle birlikte et tüketen insanlarda kanser, kalp hastalıkları, diyabet, obezite ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların daha fazla oranda görüldüğü bilinmektedir.

4. Sürdürülebilir Ekolojik Çevre

Vejetaryenlik sürdürülebilirliğe katkı sağlamaktadır. Et tüketimi ile her sene binlerce hayvanın nesli tükenir. Öte yandan hayvanları otlamak için ormanlar yok edilmeye devam etmektedir. Hayvanları beslemek için kullanılan tahılın ve suyun açlık ve susuzluk olan bölgelerde kullanılmasıyla gıda krizi önlenebilir.

 5. İsrafı Önler

Hayvan beslemek için kullanılan gıda ile dünyadaki mevcut gıda krizi çözülebilir. Aynı zamanda hayvan çiftliklerinin arazisi tarım için kullanılırsa çok daha fazla gıda üretilebilir.

6. Hayvanların Öldürülmesini Önler

Et tüketmeyerek milyarlarca hayvanın öldürülmesi önlenebilir. Hayvanların da insanlar gibi acıyı hisseden ve anlayan canlılar olduğunu unutmayalım.

Vejetaryenlik ve Sağlık İlişkisi

Çoğu doktor ve beslenme uzmanı, meyveler, sebzeler ve kabuklu yemişler bakımından zengin, az yağlı bir diyetin sağlık için bir nimet olabileceği konusunda hemfikirdir.

Üstelik kırmızı etin diyetten çıkarılmasının veya azaltılmasının kalp rahatsızlığı riskini düşürebileceğini öne süren araştırmalar bulunuyor.

Ayrıca vegan veya vejetaryen beslenmenin tip 2 diyabete yakalanma riskini azaltabileceği doğrulanmıştır. Ve 2011 yılında yapılan bir araştırma, vejetaryenlerin daha düşük trigliseritlere, glikoz seviyelerine, kan basıncına ve vücut kitle indeksine sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Vejetaryen Olmak Kanser Riskini Düşürür Mü?

Vejetaryenlik

Vejetaryenlik ve veganlığın kanser riskini düşürdüğünü net şekilde ifade eden bir araştırma henüz bulunmuyor.

Bununla birlikte, kanser ve vejetaryen ilişkisi üzerine yapılan birçok çalışma, lif, vitamin, mineral, izoflavon ve karotenoidler yönünden zengin yiyecekler tüketmenin, çeşitli hastalıklara karşı koruma sağladığını belirlemiştir. Bu hastalıklar arasında kanser de vardır.

Vejetaryenlik İçin Temel Besinler

Uygulanan beslenme düzeni her ne olursa olsun, hem vejetaryenler hem de veganlar yeterli protein, demir, kalsiyum, çinko, B12 vitamini, riboflavin, alfa-linolenik asit ve D vitamini almaya odaklanmalıdır. Bu besinleri vejetaryen bir diyete dahil etmenin bazı yolları:

  • Protein: 5 gram veya daha fazla protein içeren tofu, edamame, tempeh, sebzeli burgerler, fasulye ve diğer baklagiller, fındık, fındık ezmesi, yumurta ve kinoa, amarant ve kamut gibi yüksek proteinli tam tahılları seçin.
  • Demir: Yumurta, zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler, soya bazlı yiyecekler, kuru erik, kuru kayısı, fındık, fasulye, baklagiller ve zenginleştirilmiş tam buğday ekmeği iyi seçeneklerdir.
  • Kalsiyum: Kemikleri güçlendiren bu bileşen peynir, yoğurt, süt, soya peyniri, soya sütü, badem, susam, tahin, portakal suyu, badem sütü gibi kalsiyumla güçlendirilmiş sütsüz içeceklerde ve lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur.
  • Çinko: Soya fasulyesi, soya sütü, sebzeler, yumurta, peynir ve yoğurt, zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler, kuru yemişler, tohumlar, mantarlar, mercimek, börülce, bezelye ve buğday özünde bol miktarda bulunur.
  • B12 Vitamini: Soya bazlı içecekler, bazı kahvaltılık gevrekler ve yeşil sebzelerde bolca vardır.
  • Riboflavin: Badem, güçlendirilmiş tahıllar, bitkisel sütler, yoğurt, mantar ve soya sütü riboflavin açısından zengin gıdalardır.
  • Alfa-Linolenik Asit (Omega-3): Kanola yağı, öğütülmüş keten tohumu, keten tohumu yağı, ceviz, ceviz yağı, soya fasulyesi ve tofu iyi seçimlerdir.